Dün itibariyle 2010 dünya kupasıda sona erdi, biten her şey gibi önce içimizde tatlı bir hüzün olduğu gerçek,diğer taraftan pek çok yorumcu ve spor adamı gibi benim içinde (burda ilginç bir tamlama oldu ama idare edin :) ) bu dünya kupasının akılda kalan tek kahramanı yukardaki ahtapot Paul. bu sene tahminlerinde hiç yanılmadı.
Gelelim kupaya, aslında ben futbolu sevdirme adına futbolu yayma misyonu adına futbolun bu güzel oyunun bu denli katledilmesini kabullenemiyorum, katledilmek derken dünyanın bir ucunda sırf bu ülkede futbolu yaymak ilgi çekmek adına turnuva düzenlemek.Bunun bizdeki örneği Urfa' da kupa finalı oynamak ritüeli.
Tamam halkı futbola düşkün olabilir, seviyor olabilir ama dünyanın bir ucunda saçma sapan bir kültür uğruna heba olup gitti dünya kupası bence tıpkı Abd deki dünya kupası gibi.
Gerçekten grup maçlarıyla başlayan heyecan ilerleyen zamanda azaldı final maçınında tamamını izlemedim, izleyemedim, çünkü bir yerden sonra bildik sıkıntılar başladı, havanın boğuculuğunun etkisiylede gözler gitmiş, böyle iddalı bir blog yazarının dünya kupası finalinde uyuması da :)) ayrı bir ironi oldu, sonuç olarak okul finalleri stresinde sıcağın boğuculuğunda bildik bir dünya kupası daha görmüş geçirmiş olduk, bir dahakine kısmet artık.
İspanya' yı bir kez daha tebrik de edelim ayrıca.:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder