27 Mart 2010 Cumartesi

Türk Futbolundaki Pankart Taşıma ve Toplumsal Mesaj Verme Hastalığı


Aslında belkide özellikle" toplumsal mesaj verme kaygısı" nı sadece futbolla sınırlamak futbola biraz haksızlık olur. Hayatın hemen hemen her aşamasında dışarı çıktığımızda sokakta,evde,okulda,işte herker birbirine dahası topluma mesaj verme kaygısında değilmi zaten,özellikle bizim ülkemizde bunu çok sık yaşıyoruz.
Gelelim asıl mevzuya blok alemi pek bahsetmemiş ama geçen hafta Trabzonspor Galatasaray maçında Trabzon bence komik bir şekilde sahaya iki kez girip girip çıktı, her girişinde de elinde bir pankartla ki o pankartladan biri Çanakkale Şehitleri için olandı.
Yine kabul ülke olarak bazı şeyleri gerçekten sırf yapmış olmak için yaptığımız bir gerçek, yani bir takım törenler, bir takım günler,bir takım etkinlikler gerçekten o şeye değer verdiğimiz için gönülden yapılmaktan öte, adettir yapılması gerektiği için yapılıra getiriliyor,yine bence bize özgü bir hastalık olan samimiyetsizliğin bir göstergesi,
Her şeyi Avrupaya bağlamak huyum değildir ama oralarda neden maçlardan önce çok anormal bir durum olmadığı sürece takımlar ellerinde bir pankartla sahaya çıkmazlar ki ben hiç görmedim.
Her hafta herkes ligimizde elinde koca bir pankart sahada çoğu zaman onu taşıyan futbolcuların bile orda neden bahsettiğinden bir haber olduklarından eminim öyle ki sahaya çıkın daha tam dönmeden pankart yere atılır ve ısınma hareketlerine geçilir. Hal böyleyken ne gerek var? Şahsen bu pankart olayı heleki toplumsal mesaj verme kaygısındaki pankart olayı bana oldukça itici,sevimsiz ve samimiyetsiz geliyor.
Derbi öncesi Fenerbahçe' nin sahaya Özhan CANAYDIN pankartı ile çıkma tartışmaları var, bilmiyorum bence futbol bir seyir zevki bir eskilerin tabiri ile temaşa sanatıysa bunu samimiyetsiz detaylarla itici kılmanın bir manası yok, yoks büyük başkanı kimlerin sevip kimlerin sevmediğini zaten bu ülkede herkes biliyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder